İZEL G. ÖZKAN, Klinik Psikolog
Ebeveynler, bakım verenler dikkat ve enerjilerinin büyük bir kısmını küçük çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya verirler. Yapılması gerekenler, günlük rutinler arasında bazen bakım verenler kendi ihtiyaçlarını unutabilir, kendine bakmayı ihmal edebilirler. Çocuğa gösterilen özenin kişinin kendisine gösterememesi, kendisini stresli, yıpranmış, hassas ve bunalmış hissetmesine neden olabilir. Bu durum hem çocuğu hem de bakım vereni olumsuz etkiler. Dile gelmemiş, çözüm bulunamamış bu gerginliğin çocuğa yansıtılması ve çocuğun da anlamlandıramadığı bu stresi hissetmesi çok olasıdır.
Durum, zor ve dayanılmaz bir noktaya gelmeden, hayatınıza bazı alışkanlıkları eklemeniz, ruhsal olarak iyi olma halinizi sağlamanız önemlidir:
- Kendinizi yorgun hissettiğinizde, enerji isteyen bir etkinliği çocukla beraber yapmak zorlayıcı olabilir. Böyle zamanlarda daha sakin aktiviteleri tercih etmek faydalı olabilir. İmkanınız varsa dışarıda çocuğunuz keşif yaparken, enerjisini atarken siz izleyen bir pozisyonda kalabilirsiniz. Eğer kapalı bir alandaysanız boyama yapabilir ya da bazı parmak oyunlarını tercih edebilirsiniz. Oyun oynamak her ne kadar pek çok açıdan çocuk için faydalı olsa da bazen bu oyunları oynamak için bile motive hissetmeyebilirsiniz. Bu durumda çizgi film ya da çocuklara uygun bir filmi birlikte izleyebilirsiniz. Televizyon izlettirmek konusunda pek çok bakım veren kendini suçlu hissettiğini ifade etmektedir fakat çocuğa kaliteli bakım verebilmek için öncelikle dinlenmiş, sakin ve sağlıklı hissetmeniz önem taşımaktadır. Bununla beraber, çocuğunuza bazı nefes ve rahatlama egzersizlerini öğretebilirsiniz. Böylece, eğlenebilir, çocuğunuzun hayal gücünün gelişmesine katkı sağlayabilir hem de birlikte dinlenebilirsiniz.
- Kendinizi yalnız, izole hissettiğinizde, sohbet etmeye, eğlenmeye ihtiyaç duyduğunuzda, sosyalleşmeye hakkınız olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Çocuğunuz hayatınıza dahil olduktan sonra arkadaşlarla yapılan planların, sosyalleşmeye ayırdığınız zamanın azalmış olması çok doğaldır. Eskiden yaptığınız gibi, rastgele bir etkinlikte kendinizi bulmanız pek mümkün olmayabilir. Sosyalleşme, iletişim, paylaşım ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için bu tür etkinlikleri, sizin için en olası şekilde planlamaya çalışabilirsiniz. Örneğin, bazı sosyal mecralar üzerinden buluşmalar ayarlamayı deneyebilirsiniz. Sanal mecralar ne kadar etkileşimde kaldığınızı hissettirse de yeterli gelmediğini, daha gerçekçi bir buluşmaya ihtiyaç duyduğunuzu hissedebilirsiniz. Böyle zamanlarda arkadaşınızdan ya da bir yakınınızdan size yürüyüş esnasında eşlik etmesini istemek iyi bir seçenek olabilir. Arkadaşlarınıza haftada ya da iki haftada bir online film gecesi yapmayı önerebilirsiniz. Genellikle böyle buluşmalar sadece film tartışması ile sonlanmaz. Birbirinizin hayatını takip etme ve sohbet etme fırsatı da bulmuş olursunuz.
- Rahatlamanın yolları üzerine düşünebilirsiniz. Bazen zihninizden geçenleri, endişelerinizi, yapmak istediklerinizi, keyif aldıklarınızı bir kağıda dökmek ihtiyacınız olanı, duygularınızı daha net fark edebilmeniz ve çözüm bulabilmeniz için size yardımcı olabilir. Ayrıca, uygun bir zaman bulabilirseniz, kendinize öz-bakım saati yapabilirsiniz. Bu özel saati yapmaktan keyif aldığınız herhangi bir şeye ayırabilirsiniz. Zaman zaman gün içerisinde keyif alınan kısa anların farkına varmak da enerjinizi de arttırabilir.
Çoğu zaman yorgun hissettikçe hareket etmek, egzersiz yapmak cazibesini yitirebilir. Günde 20 dakika bile olsa egzersiz yapmaya zaman ayırmak beden ve zihin sağlınız açısından önem taşımaktadır. Egzersiz yapmanın yanı sıra çocuğunuzun uyku saatlerini ayarlamak sizin kendi ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz açısından önem taşımaktadır. Örneğin, çocuğunuz geç saatlerde yatıp, erkenden kalkıyorsa ve yeterince uykusunu alamamışsa, huysuz olduğu bir gün geçirmeniz çok olasıdır. Ayrıca, çocuğunuz uyuduktan sonra size kalacak olan zaman da bu sebeple azalabilir ya da çok geç vakitlerde kendiniz için bir şeyler yapmak durumunda kalabilirsiniz. Bu sebeple, çocuğun yatağa gittiği saatleri yaşına uygun bir şekilde düzenlemek faydalı olabilir.
- Maruz kaldığınız sosyal medya paylaşımlarına dikkat edebilirsiniz. Bazen sosyal medya hesabınızda gezinirken, başkalarının ‘mükemmel aile aktiviteleri’ postlarını görebilirsiniz. Tertemiz çocuklar, çok mutlu ve enerjik ebeveynler, herkes eğleniyor… Uzaktan şahit olduğunuz bu postlar kendi içinde bulunduğunuz duruma bakıp, kendinizi yargılamanıza veya bir türlü ‘yeterli’ olamadığınızı hissetmenize sebep olabilir. Sosyal medyanın herkesin istediği gibi kendisini yansıttığı, genellikle aslında nasıl hissettiklerini göstermeyen bir mecra olduğunu unutmamak gerekir. Çocukların mutlu olmaları, iyi vakit geçirebilmeleri için ‘kusursuz planlara’ ihtiyaçları yoktur. Onları destekleyen, gerçekten ilgilerini hissettikleri yetişkinlerle beraber olmaya ihtiyaçları vardır. Bunların farkında olmanıza rağmen sosyal medya sizi olumsuz yönde etkiliyorsa, kendinizi uzak tutmaya çalışabilir, postlara bakmaya ve post etmeye bir süreliğine ara verme kararı alabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun fotoğraflarını post ettiğinizde beğeni almayı beklediğinizi ve bunun aslında sizin için mental açıdan yorucu olduğunu fark ettiğinizde, birkaç hafta post etmeye ara verebilirsiniz.
Hayatın her dönemi farklı sorumluluklar içerir ve bazen bu sorumluluklardan sıkılabilir, yorulabilirsiniz. Bir çocuğa bakım vermek acısıyla tatlısıyla bir sürü duyguyu hissetmenize sebep olan uzun bir süreçtir. Kendinizi, ihtiyaçlarınızı görerek, küçük molaları kendinizden esirgemeyerek, yardıma ihtiyaç duyduğunuzda bunu paylaşarak kendi öz-bakımınızı sağlayabilirsiniz.
[1] Bu yazı Anna Freud Enstitüsü’nün ‘Self-care top tips for young parents and careers’ isimli yazısından uyarlanmıştır.