CANSU OMRAK, Klinik Psikolog
Bir Perşembe günü uyandık, çocuklar okula hazırlandı, yetişkinler iş yerlerine gitti. Ertesi hafta pandemi nedeniyle yüz yüze eğitim vedalaşamadan bir anda bırakıldı ve online eğitime geçildi. Bu ani değişimin sonrasında ne olacağı da belirsizdi. Ne zaman yüz yüze geliriz, çocuklar okula ne zaman gidebilir, arkadaşlarıyla ne zaman oynayabilir, bir diğer veliyle ne zaman, nasıl dertleşilebilir, online eğitim nasıl olacak derken eğitim öğretim yılı bitti. Hâla pandemi koşullarında olmak tuhaf olsa da, en azından öğrencilerin yaz tatilinde olması aşina olunan bir durumdu.
Şimdi okullar tekrar açıldı. Kimi okullar yüz yüze, kimi online eğitime başladı. Geçen dönemden bazı tecrübeler edinilmişti. Şimdi ne yabancı ne de tanıdık olunan bir sürecin içine girildi. Bir yanda okulların başlamasının coşkusu; defterler, kalemler tüm o kırtasiye alışverişi, arkadaşlar, öğretmenler, yeni bir başlangıç yapmanın tatlı heyecanı diğer yanda pandemi sürecinin getirdiği güvenlik, sağlık kaygıları, korkuları. “Ya böyle olursa..” diye tamamlanamayan cümleler, sürece dair belirsizlik, okullarda alınan önlemlerin yeterli olup olmaması, çocukların alınan önemleri ne derece uygulayabileceğine dair endişeler, çocukların, ebeveynlerin, öğretmenlerin, okul personellerinin zihinlerinde haklı olarak yer kaplıyor. Özellikle de ilkokul çağında çocukların oyun oynama istekleri, hakları olduğu, sürekli maske takmak, ellerini dezenfekte etmek gibi konularda desteğe ihtiyaç duyabilecek olmaları bir gerçek ancak bu kurallara uyamayacakları anlamına gelmiyor.
Tüm bu karışık duyguları düzenlemeye çalışırken ise yapılabilecekler var:
- Kendi duygularınızı fark etmek: Öncelikle neler hissettiğinizi fark etmek ve kabul etmek önemli. İçinde bulunduğumuz sürecin -hâlâ- sıra dışı olduğunu göz önünde tutunca heyecanlanmak, endişelenmek, kaygılanmak, öfkelenmek, üzülmek, hayal kırıklığına uğramak gibi çeşitli duyguları hissetmenin olağan olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Ebeveyn olarak duygularınızı partnerinizle paylaşmak, duygularınızı düzenlemek için fırsat yaratabilir.
- Çocuğunuzun duygularını kabul etmek: Bazı çocuklar okula başlamak, dönmek için çok hevesliyken bazıları için uyum süreci zor geçebilir. Özellikle de pandemi öncesi evde ebeveynleriyle ile zaman geçirmeye ihtiyaç duymuş ve pandemi vesilesi ile ebeveynleriyle zaman geçirme fırsatı bulmuş olanlar, okula başlamak ya da tekrar gitmek istemeyebilirler. Bu noktada çocukların neler hissettiği gözlemlenebilir, duygusu ne ise kabul edilebilir ve bu duygular üzerine konuşulabilir. Çocuğunuzla kitap okumak, sohbet zamanları yaratmak duygularını paylaşması için alanlar yaratabilir.
- Çocuklara süreç ile ilgili bilgi vermek: Belirsizlik içinde en çok ihtiyaç duyulan şeyin güvenlik algısı olduğu söylenebilir. Okul, çocuklar için ikinci ev gibi, çokça zaman geçirilen, güvenli, bildik bir mekan olarak tanımlanabilir. Çocuk, güvenlik hissini ilk önce çevresindeki yetişkinlerden alır. Örneğin, annesine, babasına bakar ve “Onlar için her şey yolunda görünüyor, karnımda kelebeklerin uçuştuğu bir heyecan bu” der ve okula adım atar. Bu belirsiz dönemde, çocuklara karşı dürüst olmak ve sorularını açıkça yanıtlamak önemlidir. Örneğin, eğitime online başlayıp, yüz yüze devam edeceğini açıklamak, süreç ile ilgili bilgi vermek işe yarayabilir. Ancak bu durumun da değişkenlik gösterebileceğini unutmamak gerekir. Okulun yüz yüze ya da online devamı kesinleştikçe, yaşına uygun şekilde açıklama yapmak, bilemediğiniz şeyleri “ben de bilmiyorum, biraz daha beklememiz gerekecek, öğrendiğimde sana da mutlaka söyleyeceğim” demek, çocukların süreci daha rahat geçirmesinde etkili olabilir.
- Okul ile iletişim halinde kalmak: Okulun aldığı önlemlere, sürecin (online veya yüz yüze) nasıl devam edeceğine dair sorulara okulunuzdan net bilgi almak, belirsizliği kırmak, kaygıyı yönetmekte etkili olabilir. Çocuğunuzun online veya yüz yüze eğitimdeki durumuyla ilgili, alınan önlemlere yaklaşımı ve uygulayabilirliği ile ilgili öğretmeninden bilgi almak ve eğer eğitim online ise bu sistemin dinamik olduğunu göz önünde tutup evdeki sürece dair öğretmeni bilgilendirmek okul sürecinin verimini arttırabilir. Çocuğunuzun duygusal olarak zorlandığını ya da okula uyumla ilgili zorluk yaşadığını düşündüğünüz noktada okulunuzun rehberlik birimi ve/veya bir uzmandan destek almak tüm süreci yönetmekte etkili olacaktır.
- Rutine dönmek: Okulun başlaması bazı evlerde rutine dönmeyi beraberinde getirebilir. Ders saatlerinin belli olması ile sabah uyanma, kahvaltı yapma, derslerin izlenmesi, ödevlerin yapılması, birlikte geçirilebilecek zaman, uyku vb. saatlerin belirlenmesi, online eğitim sürecinde sessiz ve dikkatini dağıtmayacak bir çalışma noktası yaratmak ve dersleri orada dinlemesi ve ödevlerini o alanda yapması yani günlük rutinler oluşturmak/ rutinlere dönmek ve bunu korumak önemlidir. Özellikle ilkokul çağında çocukların uyku, yemek düzenlerini olumlu yönde etkileyebilir. Ne yapılacağının, ne kadar süreceğinin, ne koşullarda olacağının planlanmış olması belirsizliği azaltıp kaygı ile baş etmede destek olabilir.
- Ekran kullanım süresini düzenlemek: İster istemez derse online katılan, arkadaşlarıyla online görüşmeler yapan çocukların ekran kullanım süreleri arttı. Teknolojik aletlerin ne kadar süreyle kullanılacağının, nerede hangi teknolojik aletin kullanılacağının önceden konuşulup planlanmış olması, ebeveynin rehberliğinden çıkmaması önemli. Teknoloji çağında büyüyen çocuklar için diğer zamanlarda bile bu aletlerin kullanımı kimi evlerde bir sorun iken şimdi sınırı korumak biraz daha zor olabilir. Ebeveynin kararlı olması, ekran kullanım süresi dışında yapılabilecek seçenekler bulunması ve tabii ki ebeveynin örnek olması ekrandan uzak kalınan zamanları kolaylaştırmakta etkili olabilir.
- Rolleri düzenlemek: Eğitimin online olarak devam ettiği süreçte ebeveynlerin evde çocuklarıyla ders çalışmaya ayırdıkları zamanın artması, okuldan verilen eğitimi daha çok desteklemek istemesi anlaşılabilir. Ancak ebeveynin mesleği öğretmenlik dahi olsa anne-baba rolünü bırakıp öğretmen rolüne geçmemesi önemli olur. Ebeveynin eğitim sistemi ve müfredatı öğretmenden farklı vermesi, çocuğun kafa karışıklığı yaşaması olasına neden olabilir. Ayrıca, ebeveynin evde hali hazırda anne- baba, yeni normal düzeninde evde çalışan olmanın yanına bir de öğretmenlik rolünü ekleyip kendisini rol karmaşasına çekebilir. Eğitimi destekleme ihtiyacı duyulan noktada ya da çocukların destek istediği noktada “hayır ben yardım edemem, öğretmenine sor” demek değil ama çocukların istedikleri yardımdan fazlasını vermemek, hazırlıklı olsun diye işlenecek sonraki dersi öğretmeyi denememek rol karmaşası yaşanmasının önüne geçmekte etkili olabilir.
İnsan olarak uyum sağlama becerilerimizin bazen beklediğimizden çok daha fazla olabildiğini unutmamak gerekiyor. Pandemi sürecinde, okullar açılırken, online eğitimde de, yüz yüze eğitime de aynı şekilde uyum sağlayacağız. Hangi durum içerisinde olunursa olunsun, çocuğun etrafındaki yetişkinler, ebeveynler olarak kendi duygularımızı düzenleyerek, çocuğunun gelişimini, potansiyelini destekleme sorumluluğumuz var.