İZEL G. ÖZKAN, Klinik Psikolog
‘’Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne
Aldatıldık aldatıldık sevda böyle değil[1]’’
Aşk, sevgi ve ilişkiler üzerine günümüze kadar pek çok şarkı, şiir, destan, hikaye yazılmıştır ve muhtemeldir ki yazılmaya devam edecektir. Bunun elbet bir anlam arayışıyla da yakından ilişkili olduğunu düşünebiliriz. Aşk ne demek? Mutlu bir ilişki mümkün mü? Kime/kimlere aşık oluruz? gibi sorular belki akla ilk gelenlerdir. Hatta bunun formülüne dair bazı yazılara, düşüncelere de sık sık rastlarız:, ‘Aşkın ateşini canlı tutmak için 8 öneri’, ‘sağlıklı bir ilişki için 12 şart’… Bazı insanlar diğer insanlara nazaran ilişkilere dair daha çok şey bildiklerini ya da kendi dönemlerinde yaşanan ilişkilerin daha eşsiz ve derinlikli olduğunu iddia ederler. “Ah nerde o eski aşklar, arkadaşlıklar” serzenişlerini duyarız bazen. Gerçekten günümüzde yaşanan ilişkiler daha mı yüzeyseldir? Özellikle son zamanlarda revaçta olan aplikasyonlar aracılığıyla tanışılıp başlanan ilişkiler gündemimizde daha çok yer almaya başladı. Belki demodern zaman ilişkileri insanları diye isimlendirebileceğimiz bu ilişkiler oldukça düşündürüyor insanları. İlişkilerin yaşanma şekli, ilişkilere bakış hatta ilişki hakkında kullanılan terimlerdeki değişim ilişkilerin başlamasını, yaşanma şeklini ve hatta sonlanmasında bile bambaşka kavramları, süreçleri hediye etti hepimize. Üstelik bu hediyeler her zaman hediye gibi değil bazen bir gizem, bazen ruhumuzu sıkan, acıtan belirsizlikler, hayal kırıklıkları barındırıyor.
Özellikle çevrimiçi uygulamaların hayatımıza girmesiyle bütün alanlarda olduğu gibi ilişkilerde de yenilikler meydana geldi. Yapılan araştırmalar çevrimiçi flört uygulamaları hakkında olumsuz pek çok kanının aksine bu uygulamalardan insanların fayda sağladığını gösterse de modern zaman ilişkilerinin daha çok sorun içerdiğini düşünen insanlar da mevcut[i]. Belki yakınılan sorunlarla geleneksel ilişkilerde de karşılaşılıyordu fakat çevrimiçi kurulan ilişkilerdeki ulaşılabilirlik durumunun yanılgısı bu durumları daha görünür yapmış olabilir. Öyle ki saniyeler içerisinde bir mesajla ulaşabileceğiniz partnerinizin sizi engellemesi sonrası ona bir daha ulaşamayabilirsiniz. Flört esnasında hiçbir şey söylemeden partnerin ya da partner adayının hayatından aniden çıkma, bir kişinin hayatına tam anlamıyla dahil olmama fakat instagram gibi sosyal mecralarda ara sıra kendini hatırlatma, biriyle flört ederken başka birini yedekte tutma veya kişinin ilgisini belli eder şekilde iletişimi sürdürmesi fakat bağlılıktan uzak durması gibi davranışlarla insanların ilişkilerinde ‘var ama yok’ denebilecek durumlarla karşılaştığını gözlemlemekteyiz. Kısaca “var gibi ama yok sevgililer”. Bu durumlarla karşılaşan kişi neyin buna sebep olduğunu, neyin yanlış gittiğini anlayamıyor ve belirsizlik, çaresizlik, öfke, hayal kırıklığı gibi duygular hissedebiliyor. İlişkinin seyrine ortak edilmemiş kişiler için bu süreci anlamlandırmak zorlaşabiliyor. Sözünüzün ağzınıza tıkılması, savunma hakkınızın elinizden alınması, özür dileme, sürpriz yapma niyetinizin engellenmesi, dışarda kalmış, bırakılmış olmak gibi birçok duygu ve düşünce durumu peşi sıra akla gelebiliyor. Bir kapanış yapılmamış, veda edilmemiş, ilişkinin neden sonlandırıldığı ya da askıda bırakıldığı karşılıklı konuşulmamış oluyor. Her belirsizlikte olduğu gibi bilinmeyenlerin yoğunluğu kişinin kendisini, ilişkilerini, geçmişini sorgulamasına, gelecek hakkında umutsuz hissetmesine neden olabiliyor. Vedalar, ayrılıklar genellikle kolay olmaz ancak zor durumlardan kaçmak, yok saymak, işleri daha da zorlaştırır. Yani bir başka şarkıda dendiği gibi “yaşandı ve bitti saygısızca” oluyor sanki. Doğal olarak bütün bunlar; öfke, kırgınlık, değersizlik, çaresizlik gibi birçok tatsız ve üstelik ifade edilme ortamı bulamayan duyguları peşi sıra getirebilir. Madalyonun diğer tarafına bakarsak, bu davranışları gerçekleştiren kişinin motivasyonu ise, ilişkinin getirdiği yakınlıktan korkması olabiliyor. Aşık olmak, kendini bırakmayı, açmayı hayal kırıklığına uğrama ihtimalini göze almayı ve peşinde bir dolu belirsizliği beraberinde getirir. Hâlihazırda bunu yaralayıcı şekilde deneyimlemiş belki de tam da kendi yaptığı gibi zamanında bu belirsizlikle bırakılmış kişiler için güvene dayalı bir ilişki kurmak zor olsa gerek. Bazı insanlar bunu bir rekabete dönüştürebilirler kimi zaman partnerleriyle, kendileriyle ya da bir ötekiyle yarış içindeymişçesine partner sayılarıyla ilgili skor peşinde olabilirler. Bırakmanın, bırakabilmenin de bir hazzı vardır elbet. Nasıl da terk edilmeden terk etmeyi başarmıştır! Bu durumun uyandırdığı zafer duygusu ve muhtemelen uzun sürmeyecek tatmin hissinin kişiyi ilişkiye angaje olamayan ve aynı şekilde karşı tarafın da ilişkide yerleşmesine izin vermeyen bir yerde tutmasından bahsedilebilir.
İnsanların daha çok kişiye ulaşması ve fazla seçeneklerinin olduğunu düşünmeleri her ne kadar bir ilişki başlangıcı yapmayı, yeni birileriyle tanışmayı kolaylaştırmış olsa da olumsuz bazı etkileri doğurabilir. İlişki, her iki kişinin hem maddi hem manevi yatırımını gerektirir. İlişki yatırımı muhtemel kişiyi akılda tutmak, onunla ilgili düşünmek ve o’na dair yapılan her şeyi içerir. Böyle bir yatırım olmadığında, o’nun yerine hemen başka bir ikamenin gelebilir olduğu düşünüldüğünde bir ilişkiden diğerine geçmek, bitirivermek görünürde daha kolay gelebilir. Halbuki, MelanieKlein’ın da dediği gibi tatminkar ve dengeli bir ilişki, derin bir bağlılık gerektirir. Cinsel zevkten ilgi alanlarına her paylaşımda içinde hem sevinci hem üzüntüyü barındırır ve tarafların özveri ve paylaşım becerisinin olması gerekir[ii]. Karşı tarafta görülen eksikliklerle ne yapılacağı önemli bir karardır. Görülen eksikliklerle o ilişkide kalmak, tahammül edebilmek hiç kolay olmayabilir ve kimi insan için yokluk eksiklikten daha tercih edilir olabilir. Bununla ilgili başka bir çağrışım ise, insanların içinde bulunduğu haz arayışını düşündürebilir. Anlık mutlulukların peşinde olmak ve ilişkinin getireceği hüzne, yaşanan çatışmalara katlanmamayı seçmek uzun vadede yatırımı engelliyor olabilir. Tabi ilişki sadece kan, ter ve gözyaşından ibaret değil. Her türlü ilişkide sıkıntıya katlanmanın sonucunda bir şey alınabiliyor. Romantik ilişkilerde birbirine yaslanabilme, karşılıklı duyulan merak ve bununla beraber güvenli keşif, birlikte üretmenin, gelişmenin, büyümenin imkanı gibi kazanımlar uzun vadede elde edilebilir.
Kullanılan bazı uygulamalar her ne kadar kişilerin profillerini özelleştirmek adına bazı sorulara cevapları içerse de birini bu soruların cevaplarına bakarak tanımak çok mümkün değildir. Genellikle bireyler profil fotoğraflarına ve fiziksel özelliklere göre seçim yapmak durumunda kalırlar. Bu durumda gerçek dünyada etkisi olabilecek iletişim, samimiyet gibi önemli faktörler ister istemez dışarıda kalabilir. Bazen de uygulamada arzu edilen olabilmek için kişiler kendilerini olduklarından daha farklı, daha çekici gösterebilirler. Her ne kadar bu durumlar kullanıcıların eşleştikleri kişiyle sohbet ettikten sonra anlaşılır olsa da, istenmeyen bu deneyimler kişilerde hayal kırıklığına, bıkkınlığa neden olabilir.
Bir ilişkiyi nasıl yaşadığımız, partnerimizin kim olacağına dair seçimimiz tesadüf değildir ve geçmişten günümüze değişmeyen yegane şeylerden biri budur. Biz büyürken ebeveynlerimizin birbiriyle ve bizimle kurdukları ilişki bizim yetişkinlikte benimsediğimiz tarzın temellerini oluşturur. Yüz yüze ya da online her şekilde bir ilişkiye başlamak, sürdürmek ve gerektiğinde o ilişkiyi bitirebilmek çeşitli sorumluluklar istemektedir. Bu sebeple, nerede tanıştığımızdan ziyade ilişkiyi yaşama şeklimiz, kendimize ve karşımızdakine karşı samimiyetimizle yüzleşmemiz neyi neden istediğimize ilişkin farkındalık sağlayabilir.
[1] Rengin-Aldatıldık Şarkı Sözü
[i]Hobbs, M., Owen, S., &Gerber, L. (2017). Liquid love? Datingapps, sex, relationshipsandthedigitaltransformation of intimacy. Journal of Sociology, 53(2), 271-284.
[ii]Klein, M., & Habip, B. (2008). Sevgi, suçluluk ve onarım. Kanat.