BÜŞRA KESKİN, Psikolojik Danışman
2021’in son günlerini yaşıyoruz. İnsanların çoğu zaman “Aman işte bugün de 1 Ocak dünden hiçbir farkı yok aslında…” dediğini duyarız, kendi kendimize de benzer şeyler söyleyebiliriz. Öte yandan tüm zorlu yaşam olaylarına rağmen yeni yıl coşkusu, hediyeleşme, tazelenme gibi fikirler de zihnimize hücum eder. Yeni bir yıl, beklentiler, güzel başlangıçlar, kendimize ve dünyaya dair temenniler paylaşmaya ve dinlemeye daha açık hale geliriz, paylaştıkça bunları çoğaltırız. Tüm bu geleceğe dair planların, umutların yanında zihnimiz geçmiş yılı değerlendirmeye de fırsat bulur. Geçen zamanı, artıları-eksileri, hedefleri, anıları düşünmek oldukça kıymetlidir. Bu yazıda hem bu iç hesaplaşma nasıl daha işlevsel olabilir üzerine düşünelim hem de 2020 itibariyle tüm dünyanın geçtiği bu kaotik, belirsizliklerle dolu süreçte kontrolümüz dışındaki gerçeklikleri fark edelim istiyoruz.
İç hesaplaşmaya kulak vermek
Yıl sonuna dair değerlendirmelerin çoğu zaman yalnız yapıldığını gözlemleyebiliriz. Hatta o kadar ki kişi bazen kendi bile sesli düşünüp konuşmaz bunun üzerine. Tam da bu nedenle yıl sonu “Z raporu” her zaman çok objektif olmayabilir. Bazen kişi daha iyi yapabileceklerini görmezden gelerek, olduğundan daha olumlu bir değerlendirme yapabilirken bazen tam tersi başarılarını, güzel anlarını, olumlu tarafları göz ardı edip sadece “kötülere” odaklanıp, kendine haksızlık edebilir. Bazen, yılı toptan değerlendirmekten kaçan, hatta bunu bilinçli olarak seçen kişiler olduğunu da fark edebiliriz.
Yılın sonunda “geçmiş yıl” fikriyle birlikte bir tür yas yaşamak doğaldır. Öyle ya, zaman ilerlemekte, yaşam değişmekte, çeşitli kayıplar yaşanmaktadır. İnsanın içinin sıkılması, bir ağırlık hissetmesi, umutsuzluk, endişe, hüzün gibi duyguları deneyimlemesi mümkündür. Öte yandan, yeni yılla birlikte bir başlangıç da yapılmaktadır. Yeni deneyimler, keşifler, fırsatlar için kapı açıktır. İşte bu hesaplaşmalara kulak vermek, getirdiği tüm duygu ve düşünceleri anlamaya çalışmak güçlenmenin ilk adımdır.
Benzer şekilde, iç hesaplaşmayı gerçekçi kılacak sorular, yöntemler oluşturmak önemlidir. Temel olarak 2021’de neleri iyi yaptınız? Neler daha iyi yapılabilirdi? Neler okudunuz? Neler izlediniz? Keyif alacağınız hangi etkinliklere ne kadar zaman ayırabildiniz? Kimlerle zaman geçirmek size iyi geldi? Önemsediğiniz değerler nelerdi? Nasıl sorumluluklar aldınız? Bu yıldan neler öğrendiniz? gibi sorular sorulabilir. Böylece yaşamdan doyum aldığınız anları, devam ettirmek istediklerinizi, bırakmayı tercih ettiklerinizi, yaşamınızı anlamlı kılmak için gereken işlevsel noktaları fark etmek mümkün olabilir. Kendini değerlendirmede zaman geçirilen ve güvenilir kişilerden destek istemek de kolaylaştırıcı bir yöntem olabilir. Aile içinde, arkadaşlarla, iş yerinde, okulda yılı değerlendiremeye yönelik etkinlikler talep edebilir veya organize edilebilirsiniz.
Yıl değerlendirmelerinde akla gelen bir başka konu ise hedeflerdir. Önceki yıl belirlenen bazı hedefler varsa elbette bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı, ne kadar yaklaşıldığı, hedeflere ulaşmak için neler yapıldığı gibi noktalar gerçekçi bir değerlendirme için kolaylaştırıcı olacaktır. Bazen hedefler potansiyelin çok altında ya da çok üstünde olabilir, bazen de hedef kişinin kendisine ait bile olmayabilir. İsteklerimizi ve önündeki engelleri anlamaya çalışmak, hedefleri ya da yöntemleri revize etmek için yardımcı olabilir. Hedefleri çok genel belirlemek, somutlaştırmamak da hangi noktada olduğunuzu anlamayı zorlaştırabilir ve kaybolmuş hissettirebilir. Örneğin, “Bu yıl çok başarılı olmak istiyorum.” gibi bir hedef çok öznel olup, değerlendirmesi de oldukça güçtür. “Bu yıl mesleğimle ilgili x eğitimi almak ve uygulamalarımda kullanmak istiyorum” şeklinde bir hedefin gerçekleştirilmesi de değerlendirilmesi de çok daha kolay olacaktır.
Dış gerçekliği göz önünde bulundurmak
2020 yılından bu yana pandemi ile birlikte tüm insanlar ortak bir kaygı ve belirsizlik dolu bir süreçten geçiriyor. Pandeminin devam etmesinin yanında 2020-2021 yılları ülkemiz için de virüsün varyantları, orman yangınları, iklim krizi, ekonomik dalgalanmalar gibi farklı alanlarda öngöremediğimiz birçok sorunla geçti. Her şeyin bu kadar öngörülemez olması insan davranışlarını, planlarını oldukça etkiledi, ketledi ve öyle olmaya da devam edebilir. Bu ortam çok kaotik gelebilir ve kişi hayata dair adımlar atmaktan korkmuş olabilir ya da şimdilerde benzer bir korku yaşıyor olabilir. Tüm bu kaygılar çok gerçek ve hareket etmemiş olmak da çok anlaşılır.
Planları hayata geçirmeye dair istekli olunsa bile koşulların sürekli değişiyor olması da önemli bir engel olabilir. Örneğin, kişi çok istediği yüksek lisansa yeterince hazırlandığınızı düşündüğü halde bu ekonomik dengesizlik içinde ödeyeceği ücret sürekli artıyor olabilir ve kendini hedefinden uzaklaşmış bulabilir. Sağlık ile ilgili sorunlar, yaşanılan kayıplar ve dolayısıyla psikolojik durum hedefleri, keyifli ve doyumu yüksek yıl planlarını olumsuz etkileyebilir.
Kendimizi, koşullarımızı, içinde bulunduğumuz bağlamı düşünmeden değerlendirme yapmak işleri kolaylaştırmayacak aksine zorlaştıracaktır. Çok zorlu süreçlerden geçildiğini, çok yeni, farklı zorluklara uyum sağlamaya çalıştığımızı, farkında olmadan bile birçok şey başardığımızı kendimize hatırlatmaya ihtiyacımız ve hakkımız var. Yeni yılda potansiyelimizi, isteklerimizi fark etmemiz ve gerçekleştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapabilmemiz dileğiyle…